Yakın geleceğin hiper-kapitalist Amerika'sında Joe, pazar hâkimiyeti Amazon ve Apple'ı geride bırakan bir mega şirket olan Mallard'da yükselen bir yıldızdır. Kendini ailesine adamış ve başarıya odaklanmış olan Joe'nun hayatı, oraya nasıl geldiğini hatırlamadığı bir açık hava hapishane hücresinde uyandığında esrarengiz bir kâbusa dönüşür. Şaşırtıcı bir şekilde, hapishane hücresi, acımasız emeğin keskin bir sembolü olan arkaik bir değirmenin etrafında yer almaktadır. Karanlıkta açıklanamayan çığlıklar ve görünmeyen hücre arkadaşlarından gelen fısıltılarla çevrili olan adam, tüyler ürpertici bir vahiyle boğuşmaya başlar: her şeye gücü yeten işvereni Mallard, bu hapishaneyi işletmektedir. Kafası karışan Joe, bir karışıklık olması gerektiğine inanır. Ancak günün acımasız ışıklarıyla birlikte korkunç gerçek ortaya çıkar: Burası 'İleri Kariyer Eğitimi'dir. Düşük performans göstermekle suçlanan Joe, günlük kotayı tutturmak için değirmeni zorlamak zorunda kalır ya da 'işten çıkarılma' ile karşı karşıya kalır. "Değirmen", Kafka-esque dehşetiyle dolu, kurumsal insanlıktan çıkarma, yapay zeka egemenliği ve kişisel özgürlüğün erozyonu temalarını araştıran Orwellci bir kabus. Joe, oğlunun doğumundan önce kaçmak için zamana karşı yarışırken, Mallard'ın uğursuz karnının derinliklerine dalar ve gerçek doğası hakkında şaşırtıcı ifşaatlarla yüzleşir. Kârın insanlığın önüne geçtiği bir dünyada Joe özgürlüğünü geri mi kazanacak yoksa kendisini hapseden acımasız sistemin ağırlığı altında ezilecek midir?